Başak ve Balık burçlarına dair:
Bilim, hiçbir şey yapmamak için zaman ayırmanın şart olduğunu söylüyor. İşte nedeni:
Rahatlamak için daha fazla zaman ayırmak, uzun vadede akıl sağlığı yerinde, yaratıcı ve üretken kalmanıza yardımcı olacaktır.
Son zamanlarda, oldukça uzun saatler çalışıyorum. Çoğu hafta günlerimi evden çalışarak, düşünerek, yazarak ve konuşmaya başlamadan önce Zoom mikrofonumun sesini açmayı hatırlamaya çalışarak geçiriyorum. Haliyle gün sonunda dizüstü bilgisayarımı kapattığımda beynim yanıyor. Çoğu gece o kadar dalgınım ki, tek yapabildiğim şey İnstagram'ı açıp ta ki zaman bulanıklaşana kadar kendi sayfamın zaman akışında gezinmek, üstelik durmak isteyip de kendimi yeniliğin ve dürtülerin uyuşturucu parıltısından bir türlü alamayarak.
Nihayet kendime geldiğimdeyse, yerimden kalkıp dişlerimi fırçalamak için kendimi yeterince eğlendirebilmek adına YouTube'da bir Conan videosu açmak zorunda kalıyorum. Ardından yatağa yığılıp biraz Netflix’te takılıyorum, sonra uykuya dalmak için yine bir podcast açıyorum.
Bu stresli bir Sisifos döngüsü belki, ama en azından her gece kendime ihtiyacım olan rahatlama süresini sağlamak için yer açıyorum.
Ya da üretkenliği, yaratıcılığı ve zihinsel sağlığı en üst düzeye çıkarmak için zamanınızı nasıl tahsis edeceğimizle ilgili bir dergi makalesi okuyana kadar öyle düşünüyordum diyelim. Beynin gelişmesi için tüm zamanınızı çalışarak geçiremezsiniz. İnsanlar robot değil ve fazla çalışma tükenmişliğe, bağı koparmaya ve yaşamdan çekilmeye yol açıyor.
Buraya kadarını zaten biliyordum. Ama daha sonra beni oldukça şaşırtan bir şey daha okudum: Beyin de ayrıca "boş zaman"a, rahatlama zamanına ihtiyaç duyuyor- akılda bir amaç ve hedeflenen bir dikkat odağı olmayan, yapılandırılmamış zamana.
İşte o zaman rahatlama süresini yanlış deneyimlediğimi anladım.
TELEVİZYONUN EN ÇOK İZLENDİĞİ SAATLER RAHATLAMA SAATLERİ DEĞİLDİR
Uzun yıllar boyunca, rahatlama süresinin sadece işin dışına çıkmak anlamına geldiğini düşünüyordum - televizyona bakıp işi unutmama izin vermek. Fakat esasında gerçek rahatlama, bir hedef ve odaklanmış dikkatin olmaması anlamına geliyor.
Netflix'te bir şey izlemek, odaklanmış dikkat gerektirdiği için rahatlama süresi değildir. Bilakis bu, rahatlama süresindense çalışmaya daha yakın bir süreç. Aynı şey sosyal medya uygulamaları için de geçerli. Spor salonuna gitmek bile rahatlama süresi sayılmaz. Hızlı koştuğunuzda veya ağırlık kaldırdığınızda, bir hedefe yönelik çalışıyor olursunuz ve yine ne yaptığınıza odaklanırsınız. Ve bu da rahatlamanın söz konusu olmadığı anlamına gelir.
Farkındalık meditasyonu/mindfulness çalışmaları bile yeterli değil, çünkü o da odaklanmış dikkat gerektirir. Nefes farkındalığı gibi meditasyon uygulamaları, odağınızı şu ana odaklamanızı, zihninizin ne zaman dolaştığını fark etmek için kendinizi eğitmenizi gerektirir.
Ben, bana ait olan tek rahatlama zamanının duşta olduğunu fark ettim. Banyo zamanı bağlantı kurmak, yaratıcı içgörülere sahip olmak ve çeşitli yaratıcı hikaye fikirleri bulmak için her zaman en iyi zamanım olmuştur.
HAYAL KURMA AĞI
Yapılan araştırmalar düşünmenin, her biri kendi bilgi işleme yöntemine sahip iki farklı beyin ağının koordinasyonuna dayandığını gösteriyor.
Birincisi, merkezi yönetici ağı olarak da bilinen görev-pozitif ağı. Bu, beyninizin hedefe yönelik kısmını oluşturuyor. Dikkatinizi verdiğinizde etkinleşir: bir karar verirken, bir sorunun çözümünü düşünürken veya yeni bilgileri anlamlandırmak için çalışan belleğinizi kullanırken…
Diğeri ise hayal ağı olarak da bilinen varsayılan mod/default ağıdır. Bu, beynin dinlenme durumu devresidir - özellikle herhangi bir şeye dikkat etmediğinizde çevrimiçi hale gelen bölgelerin devresi. İşte bu devre tam da rahatlama sırasında etkinleşen şeydir.
Anlaşılan o ki, hayal gücü ağı, yenilik ve yaratıcılığın merkezinde yer alıyor. Yapılan araştırmalar, yaratıcılığın, bazıları bilinçsiz olan ve yalnızca bir göreve odaklanmadığımızda ortaya çıkan çoklu bilişsel süreçlerin etkileşimine bağlı olarak ortaya çıktığını gösteriyor.
Öte yandan bilinçli olarak bir soruna odaklandığınızda, zihin doğal olarak alakalı görünmeyen bilgileri duymazdan geliyor. Oysa bazen en iyi içgörüler yaratıcı bir sıçrama gerektirir. Bu nedenle karmaşık bir sorunu çözmenin en iyi yolu kaba kuvvet uygulamak değildir. Doğru olan, zihne biraz dinlenme süresi ve hayal gücü ağına sihrini gerçekleştirmesi için bir şans vermektir; bu da beraberinde yeni bilgileri pekiştirmeyi, yeni bağlantılar kurmayı ve yeni olasılıklar hayal etmeyi getirir.
Bu yüzden Evreka anı Arşimet banyoda oturduğu sırada gerçekleşti ve tam da bu yüzden Newton bir elmanın meyve bahçesine düştüğünü gördüğünde yerçekimi yasasını buldu. Zihniniz başı boş dolaşırken birdenbire ortaya çıkan tezahürler, aslında hayal gücü ağının ürünleridir.
“KAYBEDİLECEK BİR AN BİLE YOK”
Rahatlama süresi bilimi hakkında daha fazla şey okudukça, bir diğer yanlış inançla yaşamımı sürdürdüğümü fark ettim: Boş zamanın boşa harcanan zaman olduğu inancı.
Zamanı boşa harcamaktan her zaman çekinmiş, hiçbir şey yapmama fikrinini hiç sevmemişimdir.
İş dışındaki zamanım o kadar kısıtlı ki, her anını en iyi şekilde değerlendirmek istiyorum. Bu yüzden dişlerimi fırçalarken rehine pazarlığı üzerine bir MasterClass dersi izliyorum. Veya gerçekten bulaşıklarımı yıkamam gerekiyorsa, o zamanı da verimli hale getirebileceğimi düşünerek bir sesli kitap veya podcast açıyorum.
Fakat tek amacım verimlilik olsa bile, zihnimi her saniye meşgul etmeye çalışınca bu yine de verimsiz oluyor esasında. Tam olarak Albert Einstein'a ait olduğu teyit edilemeyen bir ifadeyi ödünç alacak olursam: "Yaratıcılık, boşa harcanan zamanın kalıntısıdır."
Peki nasıl daha fazla rahatlama süresi elde edersiniz?
Hiçbir şey yapmamaya daha fazla zaman harcayarak. Mesela bulaşıkları arka planda podcast açık olmadan yıkayın. Ormanda yürüyüşe çıktığınızda adım takipçinizi evde bırakın. Çamaşırlarınızı katlarken bu işin zihninizi uyuşturmasından kaçmak yerine zihninizi uyuşturmasına izin verin.
Ve beklenmedik şekilde boş zaman oluştuğunda -mesela uçaktaki internet çalışmayı durdurduğunda veya kafede telefonunuzun şarjı bittiğinde – onu verimli kullanmanın cazibesine karşı koyun. Bunun yerine, hiçbir şey yapmama fırsatından yararlanarak bu anları tam da zihinsel rahatlama süresi için talep edin.
Rahatlama süresi için daha fazla zaman ayırmak, bu şimşek gibi çakan yaratıcı içgörülerinin ortaya çıkması için koşullar yaratacak ve uzun vadede zihinsel olarak dengede, yaratıcı ve üretken kalmanıza yardımcı olacaktır.
- JAY DIXIT—NEUROLEADERSHIP INSTITUTE
Türkçesi: Ezgi Aydın Korkmaz
Bu makale ilk olarak Neuroleadership.com'da yayınlanmıştır ve izin alınarak yeniden basılmıştır.
(Fotoğraf: Kristina Petrick)