top of page

HORARY ASTROLOJÄ° - SAAT ASTROLOJÄ°SÄ°

​

“ Bakanla gören bir midir hiç? Bakmak bir göz hareketi, görmek bir ÅŸuur faaliyetidir.

Bakınca yalnızca seyrederiz, görünce bir hükme varırız.” ~Anonim

“ Görmeyi öÄŸrenin! Her ÅŸeyin birbiriyle baÄŸlantılı olduÄŸunu fark edeceksiniz.” ~Leonardo Da Vinci

​

Bilmek, bilebilmek, öngörmek, önünü görebilmek… Ä°nsan, doÄŸası gereÄŸi Merküryen bir canlıdır; meraklıdır, aklını kullanır, gözlemler, düÅŸünür, öÄŸrenmek ve bilmek ister. Yaptığı seçimlerin sonuçlarını, hasatının verimli olup olmayacağını, güvende olup olmadığını, attığı adımların doÄŸru yere çıkıp çıkmayacağını öngörebilmek ister. Hayatta kalmak için, yönünü bulabilmek için, var olduÄŸu günden beri iÅŸaretlere ihtiyaç duymuÅŸtur. Ä°nsanoÄŸlu binlerce yıl önce, yukarıda sembolik bir dil olduÄŸunu ve bu dili görebilenlere gökyüzünün konuÅŸtuÄŸunu keÅŸfetmiÅŸtir. Gezegenlerin öngörülebilir hareketleri, Ay’ın döngüleri, GüneÅŸ’in mevsimsel etkileri, kısacası gökyüzü bu “bilme ihtiyacımıza” referans noktaları olmuÅŸtur ve hala olmaktadır.

​

Horary Nedir?

Klasik Batı Astrolojisi’nin dört ana dalından biridir ve tüm dallar içinde kehanet ile, yani geleceÄŸi öngörebilmek ile, en yakından ilgili olan branÅŸtır.

​

Horary, Latince’de saat anlamına gelen, “Horarius” kelimesinden türemiÅŸtir ve “o saate /o zamana ait” demektir. Horary haritalarının temelinin, Yunanca ‘baÅŸlangÄ±ç’ ya da ‘baÅŸlayan’ anlamına gelen, bugün Seçim Astrolojisi olarak bildiÄŸimiz branşın alt dalı olan “Katerche” haritalarına dayandığı düÅŸünülmektedir. MS 8.yüzyıldan itibaren oldukça çok kullanılan Katerche, yani bir olayın baÅŸlama anı ve yeri baz alınarak, olayla ilgili detaylı analiz yapılmasına olanak veren haritalar, daha sonra Soru Astrolojisi’ne dönüÅŸmüÅŸ, OrtaçaÄŸ ve Rönesans döneminde altın çağını yaÅŸamıştır.

​

OrtaçaÄŸ’da Yunanların “Erotesis - soruyorum/sorguluyorum”, Arapların “Masa’il - problem/problemin çözümü” olarak adlandırdığı Soru Astrolojisi, 17.yüzyıl ortalarında, günümüz Horary bilgilerinin temelini atan ve bu dalın büyük ustası olarak kabul edilen, William Lilly tarafından ilk defa “Horary Astroloji Soruları” olarak tanımlanmış ve bu isim günümüze kadar gelmiÅŸtir.

​

80’li yıllarda ünlü astrolog Olivia Barclay, William Lilly’nin kitaplarını günümüz Ä°ngilizce’sine çevirerek, yayımlanmasını saÄŸlamış ve bu sayede eski bilgiler tekrar gün yüzüne çıkmıştır. Olivia Barclay yaptığı çalışmalar ve eÄŸittiÄŸi öÄŸrenciler ile Horary’e büyük katkılarda bulunmuÅŸtur. ÖÄŸrencilerinden biri, bu dalda ustaların ustası olarak bilinen John Frawley’dir. Frawley de, son 30 yıldır yaptığı çalışmalarla, bu dalda yazdığı kitaplarla, yetiÅŸtirdiÄŸi birbirinden deÄŸerli öÄŸrencilerle, Soru Astrolojisi’ni yükselen deÄŸer haline getirmiÅŸtir.

​

Horary Nasıl kullanılır? Nasıl çalışır?

Horary, özel bir soru için, astrologun soruyu duyduÄŸu/okuduÄŸu günü, saati ve astrologun bulunduÄŸu lokasyonu baz alarak hazırlanan haritalarla çalışır. EÄŸer soruyu soran kiÅŸi astrolog ise, sorduÄŸu andaki zamanı ve yeri kullanır. Horary’nin keÅŸfedildiÄŸi günden beri revaçta olmasının sebeplerinden biri, soranın doÄŸum bilgilerine ihtiyaç duyulmamasıdır. Eski çaÄŸlarda soylular dışında, hemen hemen kimsenin doÄŸum zamanı net olmadığından, bu bilgilere ihtiyaç duymayan Horary tekniÄŸi, astrolojinin geniÅŸ tabanlara yayılmasına olanak vermiÅŸtir. DoÄŸum saati ve zamanı net olsa bile, natal haritalarda spesifik sorulara cevap bulmak çok meÅŸakkatli ve oldukça uzun bir çalışma gerektirir ve ne kadar çalışılırsa çalışılsın, doÄŸum haritalarında; “DüÄŸün günümde hava nasıl olacak?”, “Bu arsa bana ileride para kazandırır mı?” gibi sorulara cevap bulabilmek, samalıkta iÄŸne aramakla eÅŸdeÄŸer, yani neredeyse imkansızdır.

​

Horary ile her soruya yanıt alınabilir ve verdiÄŸi cevapların bu dünyada somut, elle tutulur, gözle görülür bir karşılığı vardır. Genel kanının aksine, sadece ‘evet veya hayır’ cevabı vermez. Konunun geçmiÅŸini, olduÄŸu durumu ve geleceÄŸini detaylı bir ÅŸekilde analiz etmek mümkündür. Tek ÅŸart, sorunun özden gelmesi, yani soran kiÅŸi için bir önem arz etmesi gerekir.

​

Horary, “Basit olan kolaydır.” felsefesine dayanır ve temel olarak yedi gök cismi ile çalışır. Klasik astrolojiye göre; zamanın baÅŸlangıcında yaratılan, var olan ve var olacak her ÅŸey, özünde bu yedi gök cisminin ( Saturn / Jupiter / Mars / GüneÅŸ / Venus / Merkur / Ay) sembolizmini taşır ve sadece bu yedi gök cismi kullanılarak her ÅŸey ama her ÅŸey tanımlanabilir ve buna ‘Genel Yöneticilikler’ adı verilir.

ÖrneÄŸin; Gül, tüm çiçeklerin genel göstergesi olan Venus (güzelliÄŸin ve güzel kokan her ÅŸeyin simgesi) tarafından yönetilirken, dikenlerinden dolayı aynı zamanda sivri ve batıcı olan her ÅŸeyin simgesi olan Mars yöneticiliÄŸi altındadır. Salyangozları düÅŸünelim; nemli ortamları sevmeleri ve yaÅŸamlarının sürmesinin neme baÄŸlı olmasından dolayı, suda ve nemli ortamlarda yaÅŸayan tüm canlıların genel göstergesi olan Ay ile simgelenirler. Sembolizm yönünden bakıldığında horary haritaları, insanı hayrete düÅŸüren birer sanat eseri gibi çalışır.

​

Klasik astrolojinin burçlara yaklaşımı modern astrolojiden oldukça farklıdır. Modern astroloji burçlara kiÅŸilik özellikleri yüklerken; becerikli BaÅŸak ya da inatçı BoÄŸa gibi, klasik teknikte asla böyle bir kavram yoktur. Klasik astrolojide burçlar, içlerinde bulunan gezegenlerin temel asaletlerini, yani iyi olarak mı kötü olarak mı hareket ettiklerini/edeceklerini gösterir ya da ağırlamaları baz alarak diÄŸer gezegenleri nasıl gördüklerini anlatır ve ayrıca içinde bulunan gezegenleri tanımlayabileceÄŸimiz kendilerine has özelliklere sahiplerdir. Bu özellikler; ateÅŸ/toprak/hava/su, diÅŸil/eril, insani/ hayvani, sesli/sessiz, öncü/sabit/deÄŸiÅŸken, çift bedenli, bereketli/kısır ÅŸeklindedir. Horary haritalarında soruların tarzına göre burçların ifade ettikleri özelliklerin kullanımı da deÄŸiÅŸiklik gösterir.

​

Mesela bir hastalık sorusunda; hastalığı simgeleyen gezegenin sabit BoÄŸa Burcu’nda bulunması, hastalığın sabit, yani kiÅŸinin yaÅŸamı boyunca sürecek, kronik bir rahatsızlığa iÅŸaret ederken; “Patronum bu durumu nasıl karşılayacak?” sorusunda, patronu simgeleyen gezegeni BoÄŸa Burcu’nda ve soran kiÅŸiye zarar verirken bulmak, BoÄŸa Burcu’nun hayvani bir burç olmasından dolayı, patronun bu kiÅŸiye çok da insani tepkiler vermeyeceÄŸini, oldukça kaba davranabileceÄŸini gösterir.

​

Burçların simgelediÄŸi yerler/mekanlar da vardır. Yine örnek vermek gerekirse, BoÄŸa Burcu da Yay Burcu da atların kaldığı ahırları iÅŸaret eder. Fakat BoÄŸa Burcu; hayvani ve toprak grubu bir burç olduÄŸundan, saban çeken, iÅŸ yapan atların kaldığı ahırları gösterirken, yarı-hayvani(yarı-insani) ve ateÅŸ grubu burcu olan Yay, gösterilerde veya savaÅŸlarda kullanılan zarif ve pahalı atların ahırlarını simgeler.

​

Hepimizin bildiÄŸi gibi, astroloji haritaları 12 evden oluÅŸur ve yine klasik astrolojiye göre hayatımızda var olmuÅŸ, var olan ve olacak herkes ve her ÅŸey, bu evlerden birine aittir. Bu evlerin cusplarında bulunan burçların yönetici gezegenleri bize, o eve ait kiÅŸileri veya ÅŸeyleri gösterecektir. Horary sorularını doÄŸru çözebilmek için, sorulan ÅŸeyin veya kiÅŸinin ait olduÄŸu evi doÄŸru tespit etmek ÅŸarttır, yoksa doÄŸru cevaba ulaÅŸabilmek imkansızdır. Horary sorularında ev yöneticilikleri, genel yöneticiliklerden daha önemli ve önceliklidir. ÖrneÄŸin; Jupiter öÄŸretmenlerin genel simgesi olduÄŸu halde, öÄŸretmenimiz ile ilgili bir horary sorusunda ilk yapmamız gereken ÅŸey, öÄŸretmenleri temsil eden 9.evin cuspındaki burca bakmaktır. Cusptaki burcun yöneticisi hangi gezegen olursa olsun, bu soruda sorduÄŸumuz öÄŸretmenimizin temsilcisi olacaktır. DoÄŸum haritalarında da, horary haritalarında da evler hikayeyi kiÅŸisel hale dönüÅŸtürür ve soru haritalarında doÄŸru sonuca ulaÅŸabilmenin olmazsa olmazlarıdır.

​

“Açı” kelimesi mecazi anlamda bakış/görüÅŸ demektir. Klasik astrolojide; kavuÅŸum, sekstil, kare, üçgen ve karşıt olmak üzere, beÅŸ temel Ptolemy açısı kullanılır. Modern astrolojideki üçgen açılar iyidir veya kare/karşıt açılar kötüdür anlayışının tersine, klasik astrolojide iyi veya kötü açı yoktur, “kolaylıkla veya zorlukla” anlayışı vardır. Açıların iyi veya kötü olduÄŸunu, açıları yapan gezegenler belirler. Genel kanı olarak yücelmiÅŸ bir Jupiter’e üçgen açı yapmak, harika bir durum olarak algılanabilir, fakat horary haritalarında tüm bu genel kanılar, sorunun konusuna göre deÄŸiÅŸiklik gösterecektir. “Nehir taÅŸacak mı? Sel olacak mı?” sorusunda, nehri simgeleyen gezegen, yaÄŸmurun genel göstergesi olan yücelmiÅŸ bir Jupiter’e üçgen açı ile yaklaşıyorsa, bardaktan boÅŸanırcasına yaÄŸmur yaÄŸacak ve nehir hiçbir engel ile karşılaÅŸmadan taÅŸacaktır. Böyle bir soruda görmek isteyeceÄŸimiz, nehre sınır oluÅŸturacak, yani suyun taÅŸmasına bariyer konacağını temsil eden bir Saturn açısıdır.

​

GörmediÄŸimiz bir ÅŸey ile kavuÅŸamayacağımız, onu tutamayacağımız, konuÅŸamayacağımız ya da ona sahip olamayacağımız için, horary sorularında sorulan olayın gerçekleÅŸebilmesi için, bazı istisnalar dışında, ilgili gezegenlerin arasında mutlaka açı olması gerekir. Ayrılan açılar geçmiÅŸi, yaklaÅŸan açılar ise geleceÄŸi gösterir. Ä°stenilen ÅŸeye sahip olabilmek için, bakılan açının derece ve dakika olarak tam kesinleÅŸmesi gerekir. Açı yoksa, olay da yoktur.

​

Astrolog bir horary sorusunu analiz ederken, yukarıda kısaca deÄŸinmeye çalıştığım, aslında çok derin ve kapsamlı olan bilgiler ışığında, bir method izler. Ä°lk yapması gereken, soruyu iyi anladığından emin olmaktır. Sonrasında soranın ve sorulanın evlerini ve onları temsil eden gezegenleri belirler. Bu gezegenlerin temel asaletlerini, bulundukları evlerin durumunu, karşılıklı ağırlamalarını ve aralarındaki açıları inceler ve sonunda bir hükme varır. Ä°yi bir astrolog, eÄŸer soru kalpten sorulduysa, haritaların sorulanın da ötesini gösterdiÄŸini bilir, fakat aynı zamanda ne kadar bilgili ve deneyimli olsa da, sonuçta göklerin dilini tercüme etmeye çalışan bir insan olduÄŸunun ve hükümde bir hata olursa, kendinden kaynaklanacağının da bilincindedir, bu bilinçle hareket etmek, etik olmak durumundadır.

​

Leonardo da Vinci’nin yakın arkadaşı, ünlü Ä°talyan Rönesans matematikçisi ve astrolog Girolamo Cardano’nun yüzlerce yıl önce söylediÄŸi gibi, “ ÖÄŸrendiÄŸi bilgilerle kibirlenen kiÅŸi, hükmünde pek çok defa yanlışa düÅŸecektir, öte yandan öÄŸrendiklerini göstermekten korkan, çekinen kiÅŸi de aynı ÅŸekilde… her ikisi de bu ilim için uygun deÄŸildir.”

​

Kısacası, astrolog ne kadar baÅŸarılı olursa olsun mütevaziliÄŸini koruyarak, bilgilerini cesurca göstermeli, sadece fani bir tercüman ve bu yolda daimi bir öÄŸrenci olduÄŸunun farkında olmalıdır.

​

Yazan: Sibel Özkasap / Horary AstroloÄŸu

​

Kaynakça:

Christian Astrology, William Lilly

Ders Notları, Branka Stamenkovic

Ders Notları, Gorizza Svortsan

bottom of page